Pencerenin
kenarında, boş boş dışarı bakıyorum. Nice seneler, orada oturdum, bir
şeyler bana hep sonraki anda delireceğimi söyledi. Ama öyle olmadı.
Üstelik delirmekten korkmuyorum.
Delilik korkusu bir şeylere sadık kalma anlamına gelebilir.
Henüz bir şeye bağlı değilim.
Her şeyin bana sadık olmasına rağmen, sadık olduğum bir şey yok.
Onlara bakmamı istiyorlar. Nesnelerin, olguların çaresizliğine, penceremin dışındaki pis köpeğin, kurşunî gökyüzünün altında, delicesine yağan yağmurda su içişine bakmamı istiyorlar.
Acıklı çabalarını izlememi istiyorlar.
Herkes, mezara girmeden önce konuşmaya çalışıyor.
Zaten düştüler, konuşacak zaman kalmadı.
Beni delirtmek için nesnelerin bu geri dönülmezliğini istiyorlar ama bir sonraki anda ise delirmemi istiyorlar.
Bir keresinde bu konudan kadının birine bahsetmiştim.
Ona, kendisini hiç sevmediğimi, ondan nefret ettiğimi, söylemiştim.
Ondan nefret etmiyordum, aynı sevmiyorum dediğim gibi yalandı.
Bütün bunlar mantıklı ise sebebini öğrenmek istemiştim.
Şefkatinden ve sadakatinden, varlığının temizliğinden ve kesinliğinden nefret ettiğimi söyledim.
Kör bir inançla olan bana inanışına isyan etmiştim. Bakışı beni
doğrularmış gibiydi. Sonra gidip yemeğimi ısıttı. Öylesine durup
bağırdım. Üç gün boyunca evdeydi ve peşimden gelmeye devam etti. İkinci
günde ağlamaya başladı. Geceliği üstünde ağlayıp durdu.
Hıçkırmadı,
hafif hafif ağladı. Kımıldadan gözyaşı döktü. Köşeye sürünerek gitti,
hareket etmedi. Geceliğine bakıyordum Tek gördüğüm geceliğiydi, o
dantel, naylon gecelik. Sonra üzerine atladım.
Geceliğini
çekiştirdim, yırttım, parçaladım. Ama hâlâ anlamamıştı. Bana sadıktı,
bir şeyler söyleyip duruyordu. Sonra banyoya gitti, kapıyı kitledi.
Dışarıdaki kömür kovalarına bakıp onları saydım.
Sonra tekrar başlayıp en baştan saydım. Ne kadar sürdü bilmiyorum.
Gün doğmak üzereydi, kapıyı kırdım. Umduğum gibi olmuştu yine de çarpıldım. İnanamadım, o narin bedende o kadar kan olmasına.
Sana inandığım şekilde inanabileceğim birisinin olacağına daha önce inanmıyordum.
Birisi beni konuşmaya değeceğine inandırdı.
24 Mayıs 2013 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder