23 Temmuz 2016 Cumartesi

Okumak İyidir !

Yandex diske yapılan başvuru sonrası hesabıma erişimim kaldırılmış bulunduğundan, linklere erişim de otomatik olarak kaldırılmış bulunuyor. Dolayısıyla benim de artık o linkleri burada tutuyor olmam internette kitabı arayıp da buldum diye girenler için bir heyecan ve sonrasından hayal kırıklığı yaratıyor. Her ne kadar siteme hiçbir zaman reklam koymasam da uyduruktan linklerle reklam kapmaya çalışan siber sahtekarlar kategorisine dahil olmak istemiyorum. O sebep kitap linklerini de zamanım elverdiğince kaldırmaya başladım.
Eh artık memleket kurtulmuş bulunduğuna göre helalleşelim. Hep söylediğim gibi tek derdim çeşitli sebeplerle imkanı olmayanların bilgiye ulaşmasını sağlamak istememdi. Tarama istatistikleri, Amerika'dan, Almanya'ya, İngiltere'ye, Fransa'ya hatta Güney Kore'ye kadar pek çok yurtdışındaki insanın da siteden faydalandığı yönündeydi. Binlerce kitap satın almış biriyim. Pdf çıktı diye insan kitap satın almaktan vazgeçmez. Kitap okumak başka bir şeydir. Azman bir okuyucu olmaksa daha da başka bir şey. Bazen bir kitap okurken dipnotlara daldıkça 10-15 kitaba daha göz atmak gerekiyor. Kimi için bir paragraf kimi için bir bilgiyi doğrulamak adına şöyle bir göz atmak  oluyor bu. Malum bolluk ve refah ülkesi değiliz, hepsine cüzdan dayanmıyor. Bazıları buna kütüphaneler var, oradan faydalanabilirsiniz diyebilir ama iyi okuyucu bunun da doğru olmadığını bilir. Bizim kütüphanelerimizde bilgiye ulaşmak halen taş devrinden kalma. Bürokrasi, yeni kitapların olmayışı, kitabı alamama, fotokopi fiyatlarının uçukluğu ilk akla gelen dertler.
Neyse uzattım, bu konuda benimle aynı fikirde olanlar bu yazının altına bir erişim adresi bıraksın. Bıraktığınız erişim adreslerini elbette yayınlamayacağım :) Kitaplar hakkında sohbet etmeye devam ederiz. Biz bize sohbet de yasak değil ya!

17 yorum:

  1. Merhabalar, bunca zaman sessiz sedasız, uzaktan uzağa ama neredeyse günlük gazete takip eder gibi takip ettim bloğunuzu. Kimi zaman çok acil ihtiyaç duyduğum ama evde unuttuğum bir kitabı burada buluverdim. Doktora teziyle boğuşan, takıntıları nedeniyle bu mücadeleye birkaç sıfır geriden başlayan, o bir kitabın bir satırına erişmeden devam etmenin neredeyse imkansız olduğunu hisseden benim gibiler bilir, böylesi bir halde o kitabı buluvermek can simididir. İmdadıma az yetişmediniz, teşekkür ederim! Çoğu zaman ise sadece ne paylaşmışsınız bakmak için siteye girdim. Kimileri arkadaşlarının tatil fotoğraflarına bakmayı sever ben de kitap kapaklarınıza bakarak sessiz bir ahbaplık edindim. Bunun için de teşekkür ederim. Kitap zevkiniz kadar film beğenileriniz de bu ahbaplığı pekiştirdi. Yazdıklarınızı arkadaş tavsiyesi bildim. Peçete kağıtları geciktikçe bir yorum yazsam hatır sorsam, neden karalamıyorsun bir şeyler desem istedim. Fırsattan istifade onlarla ilgilenirsiniz biraz belki de biz de severek okuruz. Kitapların, filmlerin, yazıların böyle bir gücü var işte, adını sanını yüzünü gözünü bilmeden de insanların dostluğu hissedebilecekleri bir duydugaşlığa vesile oluyorlar. Paylaşmak, aynen sizin yaptığınız gibi, bunun için emek harcamak ise teşekkürlerin en büyüğünü hak ediyor. Şu dijital dünyada bağlantılar uçar gider ama sohbet bakidir (yani umarım)! Esen kalın.

    YanıtlaSil
  2. sitenizden çok istifade ettim, (evimde de ciddi bir kütüphanem var). Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  3. @Baybora: Mutlu olduysanız, ben de mutluyum. @ Adsız, Çok teşekkür ederim. Emeklerimin boşa itmediğini tekrar hissettirdiniz bana. Keşke bir iletişim adresi bıraksaydınız, oradan devam ederdi iletişimimiz. Zaten kaç kişi kaldık ki şu çivisi çıkmış memlekette. PS. İletişim adreslerinizi buradan yayınlamayacağımı tekrar hatırlatayım. Kendinize iyi bakın. Blog eskiden sadece benim not defterim gibiydi sanırım eski ıssız haline tekrar dönecek.Sizler gibi üst düzey okuyucularla kısa bir süre de olsa temas kurabilmiş olmaktan dolayı mutluyum. Hoşçakalın.

    YanıtlaSil
  4. Samimi olarak soyluyorum, gerek japon romanlariyla olsun gerek sinema kitaplariyla olsun, yaptiginiz paylasimlarla, zihnimde bir ufuk yarattiniz -bu duzeyde bir birikim ve fedakarlik takdire sayan. Size tesekkurlerimi iletirim beyefendi.

    YanıtlaSil
  5. Adsız'ın görüşlerine katılmamak elde değil. Hergün yeni bir şey eklenmiş mi, yeni bir sinema kitabı var mı diye baktım. Site vitesi boşa aldığında merakla ne zaman açılacak diye bekledim durdum. Emeğinize, elinize, yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Yılın sanırım ilk veya ikinci ayıydı. Derslikte, dersin hocası dersine ufak bir giriş yapıyordu. Ders programına göre 10 kadar kitap okuyacaktık ve duyarlı hocamız bu harcamanın bizim için ufak çaplı bir servet olabileceğinden ama yine de bir şekilde yazarların emeğine saygıyı yitirmeden bunları edinmemiz gerektiğinden bahsediyordu. Hatta gerekirse, birkaçımıza kendisinin de yardım edebileceğinden de bahsetmişti. Sonra, kendi yazdığı kitapların (ki bunların bazılarını sert zeminde kazı yapmak olarak değerlendiriyordu) da "internete düştüğünü" söyledi. Düşmek, başlı başına açıklıyordu ne demek istediğini. Eserlerinin değeri azalmış, adeta ayağa düşmüştü. Söz alıp "Hocam, sürekli insanların okuması gerektiğini söylüyorsunuz ama daha kendi kitabınıza birinin herhangi bir ücret ödemeden ulaşabilmesine bile karşı çıkıyorsunuz. Ben sürekli e-kitap indiriyorum çünkü diğer türlü okumayı bırakmam gerekirdi." gibi bir şeyler söyledim. Hocamız kitap fiyatlarında kendinin herhangi bir suçunun olmadığını (eğer isteseydi kitaplarını başka bir yayınevinden de yayınlatabilirdi ama) ve kendisinin de bu fiyatlar düşsün diye uğraştığını ifade etti. Önerilerinden bahsetti vs... Ben de o günlerde bilginin özgürleştirilmesi ile ilgili bir manifestonun etkisindeydim (ki zaten savunduğum bir şeydi) ve hocayla uzlaşmamak için elimden geleni yaptım. Bahsettiğim kişi, fakültedeki odasını önünden geçtikçe içerisini kesip eğer boşsa içeri girip sohbet etmeye çalıştığım biriydi. Aynı zamanda fakültenin en çalışkan ve en vicdanlı insanlarından biriydi. Yine de, belki Zizek'in bahsettiği anlamda ideolojinin esiriydi. Yukarıdaki bir yorumda bir arkadaşın da yazdığı gibi burayı gündelik olarak takip ediyordum ve arşivime gerçekten muhteşem kitaplar kattım buradan. Bazen diyordum ki, bu bloga bu kitapları koyan kişi bunları okuduktan sonra mı koyuyor acaba? Çünkü gerçekten seçmece kitaplardı. Buradaki kitapların birçoğu "muhalif" eserlerdi ve büyük ihtimalle burayı şikayet edenler de bu eserleri yayınlayan yayınevleriydi. Marx veya Bakunin basıyor olsa da kar odaklılar ve artık kağıtların üstünde ifade edilmiş düşünceler kar edebileceği ölçüde değerli onlar için. Haliyle, gerçekten 100 sayfalık bir kitaba 15 lira veremeyecek olanlarımız umurlarında bile değiller. Daha geçen gün, bir yayınevinin hala devam eden indiriminden 10 kadar kitap sipariş ettim ve kargo ile beraber 50 lira verdim (35 lira kitaplar, 15 lira kargo). Bu kitapların indirimsiz toplam fiyatı yaklaşık 300 lira. Bir ticari işletmenin indirimde bir kar ettiğini düşünürsek, en sade ifadeyle insan kendini kötü hissediyor. Gece gece, içimi dökmüş oldum. Blog sahibine bugüne kadar ki emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  7. Şu Erdoğan-Paul Auster atışması sırasındaydı sanırım,bir gazetede Auster röportajı okumuştum. Şudur, budur derken röportajın sonunda röportör " genç yazarlara tavsiyeniz" klasiğine girince Auster aynı klasik cevapla backhand yapıyordu. "Yazarlığı falan unutsunlar gidip kendilerine paralı bir iş bulsunlar, çok çekerler bu yolda" minvalinde bir şeyler diyordu. Röportör de " aa oldu mu şimdi çok ayıp, genç insanların hevesini kırmış olmuyor musunuz?" Şeklinde file önüne kısa yüksek top düşünce gelişine çakıyordu Auster'de " Ben böyle dedim diye o kişi yazmayı bırakıyorsa, bıraksın zaten. Ondan yazar mazar olmaz. Yazar olacak kişi tüm bu zorluklara rağmen yazmaya devam eden, bunların üstesinden gelebilen kişilerden çıkar." yani aynısı değildi de böyle bir cevaptı işte. Kafka'ya bakalım, Bulgakov'u düşünelim; Usta ile Margarita'nın basıldığını görememiş bile. Bırakalım para kazanmayı basıldığını görmek bile nasıl mutlu ederdi Bulgakov'u. Her yazar, yazabilmek için kendisine gerekli zamanı yazdıkları üzerinden kazanarak yaratmak ister. Buradaki sorun yazdıklarının hele hele de bizim gibi bir ülkede nasıl bir süreçle meta nesnesine dönüştüğü. Bu süreçte, ne yazar, ne çevirmen, ne yayınevi hiçbiri işin matematiğini ortaya koyduktan sonra haksız çıkmaz. İş döner dolaşır sistem, devlet, kültür politikaları vs. vs gibi asal sorunlara yönelerek, zincirin en zayıf halkası olan okuyucunun kafasında bomba gibi patlar.

    E! yani? E yanisi kitap alamıyorsan bu benim sorunum değil, git derdini sisteme anlat.
    O zaman sen benim gibi bir zavallı bireye göre devlet karşısında daha donanımlısın, kaç kere gidip de devlete okuyucun için kafa tuttun ki? Varoluş koşulun olarak okuyucu varlığı senin müttefikin değil de varoluşunu bir koruma aygıtı olarak devlet mi senin müttefikin? Cebine parasını koyup kitabını satın alan hukukuna saygılı iyi birey de buna gücü yetmediği için kendince çözümler arayan okuyucu mu işine geldiğinde hep şikayet ettiğin adaletin önüne attığın kötü birey.
    Sen o bireyin tek zevki olan 2 bira parasını kör bir sahafa destek olmak için harcamadığını, kira politikalarıyla boşaltılan bir cadde kitabevinin kitaplarının taşınması için gönüllü hamallık yapmadığını nereden biliyorsun?
    Bu ortamda bana kim kişisel olarak yazıp şu kitabı kaldır dediyse kaldırdım. Zorba değilim elbet.
    offf, konuşacak çok şey var ama işte maişet derdine çalışmak diye bir şey de var hayatta. Umarım sonra yine devam ederiz.

    YanıtlaSil
  8. Sayenizde bir çok kitaba ulaştım gönülden teşekkür ederim!

    YanıtlaSil
  9. Paylaşımlarınızı uzun süredir takip edenlerdenim.Siteniz bir sahaf dükkanı gibiydi.Paylaştığınız bir çok kitabın yeni baskısı yoktur, arasanız bulamazsınız.Hem kitap okumanın pek çok yolu yok mu, birisi satın almak ise diğeri kitabı almış birinden ödünç almak , yeni çıkan birisi de paylaşılan bir e kitap sayesinde okumaktır. Herkesin kendine has bir tarzı var. Bazılarına kitap bazılarına e kitap zor kullansan dahi okutamazsın.Neyse ne, otorite ne söylerse söylesin, kitap,müzik ve fikir paylaşımı yeryüzündeki son özgür iki arkadaş esir alınana değin sürecek.

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar, e hani sohbet devam edecekti? Bir etkilendiğiniz filmler listesi başlattınız yok oldu gitti.. Fellini'ye bir küçük selam iyi hoş ama bunca zaman neden gerisi gelmedi? Bana düşmez elbette biliyorum ama keşke karalasanız bir şeyler. Mesela ben hala, sessiz sedasız, uzaktan uzağa ama neredeyse günlük gazete takip eder gibi takip ediyorum bloğunuzu. Dolayısıyla filmlerle, kitaplarla, banka kuyruklarındaki günlük hayat okumalarıyla ilgili söyleyecek sözünüz olduğunda en az bir okuyucunuz garanti :) Esenlik dileklerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sanırım şimdi yazıp çizecek ortama ulaştım. daha sık buluşma dileğiyle.

      Sil
  11. Değerli paylaşımlar için çok sağolasın.

    YanıtlaSil
  12. merhabalar uzun zamandır sitenizi takip ediyordum. başka yerlerde olmayan kitapları burada buluyordum. gerçi kitap seçimleriniz de harika! emeklerinize çok teşekkür ederiz. okumaya devam

    YanıtlaSil
  13. Merhaba
    Okumak iyidir başlıklı yazınızda "Yandex diske yapılan başvuru sonrası hesabıma erişimim kaldırılmış bulunduğundan, linklere erişim de otomatik olarak kaldırılmış bulunuyor. "
    demişsiniz. Bunu anlamadım. Hangi manyak yapar ki bunu. Ayrıntı nedir açabilirmisiniz.
    Paylaşımlar müthişti. Çok üzüldüm. Umarım yeni bir kanal bulursunuz. Kitapların içinde boğulmak kadar mutluluk veren bir şey varmı.
    Mutlu kalın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok basit. yayınlamış olduğum linkleri yandex'e şikayet edip. hem benin. hem de yayınlamış olduğum linklerin bağlantılarını kaldırtmışlar.

      Sil
  14. Merhaba, kitaplarınızın silinmesi yazlık dönüşü kötü bir süpriz oldu. Geçmişte yayınladıklarınızı paketler halinde yayınlayabilir misiniz?http://www.multiupfile.com/ gibi 15 hoster'a aynı anda yükleyen servislerle linklerin silinmesini de oldukça zorlaştırmış olurdunuz.

    YanıtlaSil
  15. Öncelikle elinize, emeğinize sağlık. Kitap okumayı seven, dahası bunu bir ihtiyaç olarak telâkki eden herkes için muazzam bir iyilik yaptığınız kanaatindeyim. Kütüphanemde bulunan bir çok eserin e-kitap formatındaki halini sitenizdeki linkler üzerinden indirmiştim. Kitap okurken not alma alışkanlığımız olmakla birlikte maalesef zaman sıkıntısının da etkisiyle, not alınmayı hakettiği halde sadece okunup geçilen birçok konunun -hafızai beşer'in nisyan ile malûl olması hasebiyle- müebbete mahkûm bir halde kitaplık raflarında yattığı da hepimizin malumu. İşte tam da bu noktada sizin ve sizin gibi güzel insanların ciddi emekler vererek dijital ortama aktardıkları eserler ve bu eserlerin binlerce sayfasını tarayarak aranan kelimeyi saniyeler içinde bulup önümüze getiren yazılımsal arama fonksiyonları devreye giriyor. Mezkur teknolojinin kütüphaneleri taşınabilir hatta uzaktan erişilebilir hale getirmesinin de apayrı bir kolaylık olduğunu söylemeye gerek yok herhalde. Meseleye bu açılardan bakmayı menfaatlerine aykırı gören zihniyetin, yasaklar yoluyla "terbiye etme" refleksinin devreye girmesi hiç de şaşırtıcı değil elbet. Benim gibi sitenizden ziyadesiyle istifade ettiği halde yorum yazmayı aylar sonraya bırakan, hatta paranoya derecesindeki güvenlik endişeleri nedeniyle hiç yorum yazamayan tuhaf takipçilerinizin olduğunu da bilin istedim. Paylaşımlarınızın ve irtibatımızın devam etmesi dileğiyle. Saygılar selamlar..

    YanıtlaSil